Gerek Marx gerek Lenin, proletaryanýn baðýmsýz partisinin kurulmasý görevleri ile karþý karþýya olduklarý zamanlar yukarýdakilere benzer kaygýlardan uzak durmasýnýn bilmiþlerdir. Proletaryaya sömürüyü ortadan kaldýrmak için hizmet görevi gören bir teoriye, bütün komünistlerin ortak programýna adýný veren bu büyük önderlerimizi bu sorunda da örnek almamak için ne gibi nedenlerimiz vardýr ki?
Teorik sorunlarýn aðýr basmasý demek, kapalý odalarda oturup ülke ve dünya devriminin sorunlarýndan kopuk teorik eðitim çalýþmasý yapmak deðildir. Evet, Mao Zedung’u ve ÇKP’yi Deðerlendirme Kampanyasý’nýn açýk seçik ortaya koyduðu gibi, Marksist-Leninist teoriyi öðrenme ve uygulama alanýnda yapmamýz gereken çok þey vardýr, hem de pek çok. Her ne kadar bilginin geliþmesi insanlýk yaþamýnýn sonsuz bir süreci içinde sonsuz olarak sürüp gidecekse de, benim burada “çok þeyden” kastým Marksist-Leninist teorinin temellerine, dünya ve ülke devriminin güncel temel sorunlarýna iliþkin öðrenme ve uygulamadýr. Teorik sorunlarýn aðýr basmasý demek, üzerinde sýnýf mücadelesi verdiðimiz ülkenin ekonomik, toplumsal, politik, kültürel, askeri vb. sorunlarýný Marksist-Leninist teorinin ýþýðýnda inceleyip proletaryanýn mücadelesinin hedef ve amaçlarýnýn kýsa ve bilimsel bir biçimde ortaya konmasý demek olan programýn oluþturulmasýdýr ayný zamanda. Unutulmamalýdýr ki, “Program herkesin gözü önünde yükseklere çekilen bir bayrak gibidir ve herkes parti hakkýndaki hükmünü buna göre verir.” (Engels) Kýsacasý, sorun salt Marksist-Leninist teoriyi öðrenmek sorunu deðil, bu teorinin her türlü sömürü ve baskýnýn ortadan kaldýrýlmasý için kullanýlmasý sorunudur. Ve zaten Marksizm-Leninizm’in görevi proletaryanýn tüm sömürü ve baskýyý ortadan kaldýrmasý için hizmet etmekten baþka nedir ki? Proletarya dünyayý tanýyacak. Neyle? Marksist-Leninist teoriyle. Proletarya sadece dünyayý tanýmakla yetinmeyecek, onu deðiþtirecek. Nasýl? Marksist-Leninist teoriyi çok yönlü olarak uygulamak suretiyle.
“Marx’a göre bilimin doðrudan görevi, der Lenin, doðru bir mücadele sloganý saðlamak, yani bu mücadeleyi, belli bir üretim iliþkileri sisteminin ürünü olarak nesnel bir biçimde sunmak, bu mücadelenin zorunluluðunu, içeriðini, seyrini ve geliþme koþullarýný anlayabilmektir. Mücadelenin genel niteliðini ve genel amacýný, yani tüm sömürü ve baskýnýn tam ve kesin olarak kaldýrýlmasýný gözden kaçýrmadan, herhangi bir anda durumu tanýmlayabilmek için, her ayrý mücadele biçimini inceden inceye incelemedikçe, mücadelenin her aþamasýný bir biçimden ötekine geçiþi sýrasýnda izlemedikçe, ’bir mücadele sloganý’ saðlamak olanaksýzdýr.” (“Halkýn Dostlarý” Kimlerdir, s. 229)
Bu sözler, diðer þeylerin yaný sýra, Marksizm-Leninizm biliminin büyük tarihi önemini, öðrenilmesi ve kullanýlmasýnýn proletaryanýn kesin kurtuluþu için taþýdýðý büyük önemi oldukça öðretici bir þekilde ortaya koymaktadýr. Tam bir ekonomik ve toplumsal kurtuluþa kavuþabilmeleri uðrunda yürüttükleri mücadeleye bir mücadele sloganý saðlayabilmeleri, yani insan toplumunun çeþitli yönlerini kapsayan bir program ortaya koyabilmeleri ve bunu gerçekleþtirme yolunda baþarýyla ilerleyebilmeleri için, iþçilerin Marksist-Leninist teori gibi bir fenere ihtiyaçlarý vardýr. Özellikle proletarya partisinin henüz kurulmadýðý, komünist hareketin genç olduðu ve teorik sorunlarýn kaçýnýlmaz olarak aðýr bastýðý bir dönemde. Örneðin, proletarya partisinin yeniden kurulma sürecinde bulunulduðu bugünün Türkiye’sinde.
Sýnýf mücadelesini kavrayýþtaki zayýflýk ve çeþitli kaygýlar nedeniyle, teorik sorunlarýn aðýr bastýðýný kavrayamamak, daha doðrusu kavrayamamanýn devam etmesi, Türkiye proletaryasýna doðru bir mücadele sloganý saðlanmasýný geciktirir; partinin kurulmasýnýn gecikmesine neden olur ve böylece, henüz hemen hemen birbirinden ayrý olan komünist harekete ve iþçi sýnýfý hareketine (Aslýnda komünist hareket iþçi sýnýfý hareketi ile bilimsel sosyalizmin bir kaynaþmasýdýr.) ciddi zararlar verir ve vermiþtir de. Bugün ulaþtýðýmýz bilinç düzeyi, proletarya partisinin yeniden kurulmasý sorununda yanlýþ anlayýþlara, kaygýlara ve uygulamadaki kendiliðindenliðe son verecek adýmlarý atmaya yetecek düzeydedir. Oportünizmin, revizyonizmin bilincimizi sakatlayýcý etkileri nedeniyle, þimdiye dek bu göreve sýkýca sarýlamadýk, bu görevle sarmaþ dolaþ olamadýk. Artýk olmak zamaný deðil midir?
Komünist hareket, yani komünist iþçi hareketi, iþçi sýnýfý hareketi ile bilimsel sosyalizmin bir kaynaþmasý olmasýna raðmen, bu son ikisinin birbirinden ayrý yollardan yürüdüðü, biri varken diðerinin henüz var olmadýðý dönemler de olur. Lenin’den okuyalým:
“Marx’ýn komünist programý 1848’den önce hazýrlanmýþtý. O zaman Almanya’da hangi iþçi sýnýfý hareketi vardý? O zamanlar politik özgürlük bile yoktu ve komünistlerin faaliyeti (bugün ülkemizde olduðu gibi) gizli gruplarla sýnýrlanmýþtý. Kapitalizmin devrimci ve birleþtirici rolünü herkese anlatan sosyal-demokrat iþçi hareketi, yirmi yýl sonra bilimsel sosyalizmin öðretisi kesinlikle biçimlendiði zaman, büyük ölçekli sanayi daha yaygýn hale geldiði ve bu öðretiyi iþçi sýnýfý arasýnda yayan yetenekli ve enerjik pek çok kiþi ortaya çýktýðý zaman baþladý.” (Agy., s.219)
Bu pasaj çok deðerli bilgiler sunuyor bize:
a) Kapitalizmin þu ya da bu ölçüde geliþtiði bir ülkede iþçi sýnýfý hareketi olmadan da komünist bir program hazýrlanabilir; b) Proletaryanýn burjuvaziye karþý sýnýf mücadelesi açýsýndan politik özgürlük büyük önem taþýr; c) Marx’ýn komünist programý (Komünist Manifesto) hazýrladýðý sýrada komünistler Almanya’da birleþik bir örgüt oluþturamamýþlardý; henüz “gruplar dönemi” yaþanýyordu; d) Kapitalizm iþçilerin gücünü birleþtirici bir rol oynar (Bazý tarihi þartlarda devrimci bir rol de oynar.); onlarýn güçlerinin bilincine varmasýný saðlar; e) Bilimsel sosyalizm öðretisi henüz kesin bir biçimlenmeden uzak olduðu ya da bilimsel sosyalizmin ancak temel ilkelerinin bilindiði þartlarda da komünist bir program hazýrlanabilir; (Marksist-Leninist teori tamamlanmýþ ve dokunulmaz bir þey olmasa da artýk kesinlikle biçimlenmiþtir. Bugün Marksist-Leninist eserler oldukça yaygýndýr; ancak politik özgürlüðün olmadýðý ya da oldukça sýnýrlý olduðu ülkelerde, diðer nedenlerle birlikte, bu eserlerin temin edilebilmeleri, yaygýnlaþtýrýlmalarý büyük güçlüklerle karþýlaþtýðýndan bilimsel sosyalizmin birçok yönü hakkýnda yetersiz ve yanlýþ bilgiler var olabilir; bu durum komünist bir programýn oluþturulmasýný engellemez. Marksist-Leninist teorinin yalnýzca farklý olarak uygulanan genel yol gösterici ilkeler saðladýðý hatýrlanýrsa bu nokta daha iyi kavranýr.); f) Bilimsel sosyalizmin propaganda yoluyla yayýlmasý, iþçi sýnýfýnýn baþkalarý için bir sýnýf olmaktan çýkýp kendisi için bir sýnýf haline geldiði gerçek bir iþçi sýnýfý hareketi yaratýr; g) Bilimsel sosyalizmin yayýlmasý ve gerçek bir iþçi sýnýfý hareketinin oluþmasý için yetenekli ve enerjik kiþilere, bir baþka deyiþe kadrolara ihtiyaç vardýr.
Tartýþýlan konu açýsýndan özellikle üzerinde durulmasý gereken son iki noktadýr. Birincisi, proletarya partisinin kuruluþu sürecinde temel çalýþma biçiminin ne olmasý gerektiði sorusunun da cevabýdýr; bu, bilimsel sosyalizmin propaganda yoluyla yayýlmasýdýr. Ancak bu þekilde iþçi sýnýfýnýn en iyi, en aktif ve komünizm davasýna en çok baðlý güçleri komünist örgüte kazanýlabilir; ancak bu þekilde partinin kuruluþunu gerçekleþtirecek kadrolar oluþturulur. Partinin kuruluþ süreci bilimsel sosyalizmin propaganda yoluyla yayýldýðý, kadrolarýn oluþturulduðu, programýn ve taktik ilkelerin hazýrlandýðý bir süreçtir. Bu süreç, programýn ve taktik temel sorunlarý üzerinde partinin kurulmasýyla sona erer. Bundan sonra partinin inþa süreci gelir. Bu süreçte ilk aþama programýn derinleþtirildiði, iþçi sýnýfýnýn öncü unsurlarýnýn esas olarak kazanýldýðý aþamadýr. Ýkinci aþama ise partinin geniþ kitlelere önderlik edebilir hale geldiði aþamadýr.
Stalin, RSDÝP’in gerçek anlamda birleþik bir parti haline getirilmeden önce, Rus komünistlerinin ilk görevlerinin “proletaryanýn öncüsünü komünizm için kazanmak (sonra kadrolarý oluþturma, komünist bir parti yaratma, programý ve taktikleri hazýrlama)” olduðunu ve bu aþamada komünistlerin “temel çalýþma biçimi olarak propagandayý” almalarý gerektiðini belirtir. (Strateji ve Taktik, Yýldýz Yayýnlarý, s.23)
Ýkinci aþamada ise, görevin “b) Geniþ iþçi ve emekçi kitlelerini esas olarak öncü için kazanmak (kitleleri mücadele mevzilerine çekmek)” olduðunu söyleyen Stalin, “Temel çalýþma biçimi, kesin savaþlara hazýrlýk olarak kitlelerin pratik eylemleridir” (s.23), der.
Stalin’in partinin geliþme aþamalarý üzerine söylediklerine bir göz atmak oldukça yararlý olacaktýr:
“6. 1917’ye dek Partinin geliþme aþamalarý:
a) Temel çekirdeðin, özellikle ‘Iskra’ grubunun vb. yaratýlmasý. Ekonomizme karþý mücadele. Credo (ekonomistlerin programý) b) Bütün Rusya ölçüsünde gelecekteki iþçi partisinin temeli olarak parti kadrolarýnýn oluþturulmasý (1895-1903). II. Parti Kongresi. c) Kadrolarýn iþçi partisine doðru geliþtirilmesi ve Partinin proleter hareketi içinde yeni seferber edilmiþ iþçilerle güçlendirilmesi (1903-1904). III. Parti Kongresi. d) Menþeviklerin parti kadrolarýný partisiz bir kitle içinde eritmek amacýyla bunlara karþý mücadelesi (‘Ýþçi Kongresi’) ve Bolþeviklerin, Partinin temeli olan parti kadrolarýnýn korunmasý için mücadelesi. e) Tasfiyeciler ve Parti taraftarlarý. Tasfiyecilerin yenilgisi (1908-1910). f) 1908’den tümüyle dahil olmak üzere 1916’ya dek. Çalýþmanýn yasadýþý ve yasal biçimlerinin birleþtirilmesi dönemi ve Parti örgütlerinin tüm çalýþma alanlarýnda geliþmesi.” (Agy., s.13-14)
“Rusya Komünist Partisinin Geliþmesinde Üç Dönem:
a) Proletaryanýn öncüsünün (yani partinin) kurulmasý dönemi, parti kadrolarýný toplama dönemi (Parti bu dönemde güçsüzdür, bir programý ve genel taktik ilkeleri vardýr; ama kitle eylemi partisi olarak güçsüzdür.); b) Komünist Partisinin önderliði altýnda devrimci kitle mücadelesi dönemi. Bu dönemde Parti, bir kitle ajitasyonu örgütünden bir kitle eylemi örgütüne dönüþür, hazýrlýk döneminin yerini, devrimci eylemler dönemi alýr; c) Ýktidarý aldýktan sonraki Komünist Partisinin iktidar partisine dönüþmesinden sonraki dönem.” (Agy., s. 28) “Birinci dönem, partimizin biçimlenme, yaratýlma dönemidir. Bu dönem, ‘Iskra’nýn kuruluþu ile III. Parti Kongresi’ne- o dahil olmak üzere- kadar geçen süreyi kapsamaktadýr. (1900’ün sonundan 1905’in baþýna dek.” (Agy., s. 29)
Bu dönemde hem partinin, hem de iþçi sýnýfý hareketinin genç olmasýndan, devrimci durum ve devrimci hareketin ya hiç olmamasýndan ya da güçsüz olmasýndan, özellikle devrimin ilk aþamalarýnda köylülerin suskun ya da sadece mýrýldanýyor olmalarýndan ve iþçilerin “yalnýzca kýsmi talepler uðruna ekonomik grevi ya da bir kent çerçevesindeki siyasal grevi bildiklerinden” (Vurgular bana ait) dolayý partinin itici güç olarak zayýf olduðunu belirten Stalin, Partinin strateji ve taktiði üzerine þunlarý söyler:
“Partinin stratejisi -strateji yedek güçlerin varlýðýný ve bunlarla hareket edebilme olanaðýný önkoþul olarak gerekli kýldýðýndan- zorunlu olarak sýnýrlandýrýlmýþtýr ve oldukça yetersizdir. Parti, hareketin stratejik planýný deðiþtirmekle, yani hareketin izlemesi gereken yolu (askeri anlamda deðil) saptamakla yetinir.” (Agy., s. 29)-30) “Partinin taktiði de … zorunlu olarak iyice sýnýrlandýrýlmýþtýr ve atýlýmdan yoksundur.” (Agy.)
Bu dönemde “Partinin çabasýnýn ve sorunlarýnýn odak noktasýný bizzat Partinin kendi varlýðýný sürdürmesi ve kendini korumasý oluþturur. Bu dönemde, Parti kendi kendine yeterli bir güç olmaya çalýþýr.” (Agy., s. 30) (Vurgular bana ait). Çarlýðýn saldýrýlarý ve Menþeviklerin içten yýkma giriþimleri “Partinin tüm varlýðýný öylesine tehdit ediyordu ki, bu dönemde Partinin korunmasý sorunu acil bir önem kazanmýþtý.”
Rusya komünistleri, birinci dönemde, süreçler zincirinin özel halkasýný bulmakta güçlük çekmediler. Lenin’in yöneticiliðinde Iskra bu halkayý sýkýca kavradý:
“Bu dönemde Rusya’da komünizmin temel görevi, iþçi sýnýfýnýn en iyi, en aktif ve proletarya davasýna en çok baðlý güçlerini Partiye kazanmak, proletaryanýn Partisini biçimlendirmek ve birleþtirmektir. [‘komünizm için proletaryanýn öncüsünü kazanmak’ (Lenin)]” (Agy., s. 30) (Vurgular bana ait)
Partinin artýk ciddiye alýnmasý gereken bir itici güç haline geldiði, kendi kendine yeterli olmaktan çýkýp önder olma aracýna dönüþtüðü “Ýkinci dönem (Ekim 1905-Ekim 1917) geniþ iþçi ve köylü kitlelerinin Parti için, proletaryanýn öncüsü için kazanýlmasý dönemidir.” (Vurgular bana ait)
“Partinin stratejisi bu dönemde atýlým kazanýr; öncelikle, köylülük gibi bir yedek kazanmaya ve ondan yararlanmaya yöneliktir ve bu çalýþmaya önemli baþarýlar eþlik eder.” “Ayný zamanda partinin taktiði de atýlým kazanýr; kitlelerin hareketi ve örgütlenmesi, Partinin ve diðer devrimci örgütlerin çalýþmalarý daha önce olmayan yeni biçimlerle zenginleþir. (Agy., s. 32)
Partinin iktidar partisi haline gelmesinden sonraki dönem üzerinde, þu anda tartýþtýðým konu nedeniyle, durmuyorum.
Rusya’ya özgü bazý somut þartlarý (Örneðin partinin daðýnýk gruplar olarak var olmasý ve Iskra’nýn bu gruplarý birleþtirmeyi amaçlayan bir organ olmasý gibi) bir kenara býrakacak olursak, partinin kuruluþ dönemi ve kurulduktan sonraki dönem için belirtilenlerin evrensel bir geçerlilik taþýdýðýný söyleyebiliriz. Birinci dönem, komünist hareket için henüz çocukluk dönemidir ve tabii ki, bir çocuktan yapamayacaðý deðil, yapabileceði þeyler, yapmasý gereken þeyler istenmelidir. Stratejinin kaçýnýlmaz olarak sýnýrlý olmasý (Vurulacak hedefe yönelik temel güç ya da güçleri, dolaylý ve dolaysýz yedekleri tespit etmekle yetinmek) ve taktiðin atýlýmdan yoksun olmasý (özellikle kitlelerin durumu nedeniyle) iyi kavranmadýðý takdirde, Rusya komünistlerinin bu çocukluk döneminde görevlerini yapmadýklarý, pasif, hantal kaldýklarý, sýnýf mücadelesine yabancýlaþtýklarý vb. sonuçlara varmak gayet mantýki (!) olur.
Partinin geniþ kitlelere önderlik edebilir bir duruma gelemediði birinci dönemde, komünist faaliyetin aðýrlýk noktasýný kitle mücadelelerinin geliþtirilmesi oluþturamaz. Ama, hareketimiz, zincirin kavranmasý gereken özel halkasýný kavrayamadýðý için, “Son dönemde (1977 baþý-1979 baþý -Benim notum) … faaliyetinde aðýrlýðý kitle mücadelelerinin geliþtirilmesine vermiþtir. …” (PDPY, S.5, Faaliyet Raporu, s.43) (Vurgular bana ait)
Temel görev proletarya partisinin yeniden kurulmasýdýr, diyerek kitlelerin mücadelesinin (çoðunlukla ekonomik nitelikte olsa bile) geliþtiði þartlarda kollarýný kavuþturup oturmak komünistlerin iþi deðildir þüphesiz. Onlar, halkanýn ellerinden kurtulmasýna imkân vermeden, ne kadar sýnýrlý olursa olsun, her þart altýnda iþçi sýnýfýnýn politik bilinç kazanmasý bakýmýndan sürekli bir görev, sürekli bir iþ olan politik ajitasyon faaliyetini yürütürler; güçlerini daðýtmadan, oraya buraya koþturup nefes nefese kalmadan güçleri oranýnda komünist örgütlerini inþa etmeye ve olabildiðince kitlelerin örgütlenmesine ve mücadelelerinin geliþtirilmesine çalýþýrlar. Hem zaten “kitle” kavramý da deðiþkendir; bazý dönemlerde bir ya da birkaç fabrika, mahalle ya da küçük bir bölgedeki yüzleri ya da binleri ifade eder, bazý dönemlerde ise milyonlarý. Ama, biz sýnýf mücadelesi yürüten bir örgütüz, deyip halkanýn elimizden kurtulmasýna izin verirsek, meþhur sözü adapte edersek, zincirin ucunu kaçýrmýþ oluruz.
Dikkatlerin proletarya partisinin yeniden kurulmasý üzerinde deðil de baþka sorunlar üzerinde toplanmasý, örneðin kitle mücadelelerinin örgütlenmesi, proletarya partisinin yeniden kuruluþu sorunundan soyutlanmýþ bir þekilde çalýþma tarzýnýn düzeltilmesi üzerinde toplanmasý sýnýf mücadelesi sürecinde proletaryanýn bilinçli bir sözcüsü olmak yerine kendiliðinden hareketin peþinden sürüklenmek demektir. Bu da özünde iç içe geçmiþ bulunan iþçi sýnýfý hareketi ile komünist harekete son derece zarar verir. Yýllardan beri bu görevi baþ köþeye oturtmamamýzýn, oturtamamamýzýn; bilinçli-planlý bir faaliyete giriþmememizin yol açtýðý zararlar ortada: Proletarya öz partisinden yoksun; Marksizm-Leninizm adýna hareket eden bir yýðýn örgüt kitlelerin ileri unsurlarýný etkileri altýnda tutuyor; Marksist-Leninist teori adýna her türlü burjuva, küçük-burjuva teoriler piyasaya sürülüyor; proletarya hâlâ baþkalarý için sýnýf olmaya devam ediyor; iþçi sýnýfý hareketi ile bilimsel sosyalizm ayrý ayrý yollardan yürüyorlar … ve bütün bunlardan emperyalizm ve hakim sýnýflar alabildiðince yararlanýyorlar. Hareketimiz Örgütsel Düzeltme Kampanyasý’nda düþtüðü hataya Konferans’ta da düþtü. X’de ayný hatayý bugüne dek sürdüre geldi. (En azýndan 1980 Ekim’ine kadar.)
“… Bugün tüm örgütümüz dikkatini, bünyesindeki hastalýklardan kurtulmanýn üzerinde toplamýþsa, bunu konuþuyor, bunu tartýþýyor, bunun özlemiyle doluysa hastalýklardan kurtulmak için gerekli asgari koþullar oluþmuþ demektir...” (PDPY, S.5, s.3) (Vurgular bana ait)
“Hatalarýmýzýn iþte bu eksen (siyasi mücadeleyi ele alýþtaki kendiliðindenlik – Benim notum) etrafýnda þekillendiðini bugün daha açýk kavrýyoruz. Ýdeolojik alanda uzunca bir dönem sübjektif iradeciliðin, 76’dan sonra ise kaba materyalizmin kaynaklýk ettiði hatalar, siyasi mücadele ve önderlik sorununun kavranýþýndan itibaren giderilebilir. Bu nedenle siyasi mücadeledeki zaaflarýmýz üzerinde tüm dikkatlerimizi toplamalýyýz.” (Agy., s.19) (Vurgular bana ait)
Gerek PDPY Sayý 5’te gerek Sayý 6’da dikkati çeken husus, tüm dikkatlerin üzerinde toplanmasý gereken sorunun siyasi mücadele ve önderlik anlayýþýndaki yetersizlik olduðu vurgulanmasýna raðmen, proletaryanýn burjuvaziye karþý politik mücadelesinin yürütülebilmesi için, bu mücadelenin en önemli aracý olan proletarya partisinin kurulmamýþ olmasýyla bu yetersizliðin baðýnýn bir kez bile olsa kurulmamýþ olmasýdýr. Proletarya partisinin yeniden kurulmasýnýn içinde bulunduðumuz sürecin özel halkasý olduðunu, bu süreçte, kaçýnýlmaz olarak, teorik sorunlarýn aðýr bastýðýný kavramamak, bu görevi, þu ya da bu nedenlerle, ertelemek politika sanatý ile, doðru bir siyasi mücadele ve önderlik anlayýþýyla baðdaþýr mý? Partinin kurulmasýnýn en önemli görev olduðunu kavramayacaksýn, bunun gereklerini yerine getirmek için ciddi hiçbir adým atmayacaksýn ama kendiliðindenlikten kurtulacaksýn. Mümkün müdür bu? Kendiliðindenliðin daniskasýný yapmaya devam edeceksin, bataklýðý kurutmak yerine tek tek sivrisinekleri yok etmeye çalýþacaksýn hem de kendiliðindenlikten yakaný kurtaracaksýn. Olur mu böyle þey? “Bütün politika sanatý(nýn), elimizden koparýlýp alýnmasý en güç olan halkayý, elinde tutana bütün zincire sahip olmayý en çok garanti eden halkayý gücümüzün yettiði kadar sýký tutmaktan baþka bir þey” olmadýðýný (Lenin) kavramadýðýmýz sürece, ne yaparsak yapalým, yakamýzý kendiliðindenlikten kurtaramayýz. Proletarya partisinin henüz kurulmadýðý bir sýrada, Rus komünistleri ve Marx dikkatlerini partinin kurulmasý üzerinde toplarken biz ne yapýyoruz? Dikkatimizi baþka þeyler üzerinde topluyoruz, politika sanatý konusundaki acemiliðimizi sergiliyoruz. (Lenin, Almanya’da, 1848 Devriminin hemen sonrasýnda, dikkatler baðýmsýz bir iþçi partisinin kurulmasý üzerinde toplandýðý için, Marx’ýn geçici bir devrim hükümetine katýlmaktan söz etmediðini yazar.)
Hareketin hatalarýnýn ele alýndýðý ayný yazýda, yukarýdaki alýntýlardaki görüþe aykýrý bir görüþ vardýr. Bu görüþe göre, proletarya partisinin yeniden kuruluþunun þartlarýný olgunlaþtýrmak için örgütsel alandaki hata ve zaaflara karþý mücadele öne çýkarýlmalýdýr; bu arada da siyasi mücadele ve önderlik kavrayýþý derinleþtirilmelidir.
“… (Marksist-Leninist kadrolar) partinin, M-L Hareket tarafýndan yeniden kurulmasýnýn þartlarýný olgunlaþtýrmada esas olan ideolojik-siyasi mücadele görevlerinin baþarýyla yürütülebilmesini, bunun yerine getirilmesini ciddi ölçüde zaafa uðratan hatalarýn aþýlmasýyla mümkün olacaðýnýn bilincindedir. Hatalarý aþarak, ideolojik-siyasi mücadele, dolayýsýyla partiyi yeniden kurma görevlerinin esasýný yerine getirebilmenin bugün (vurgu dergiye ait) özellikle örgütsel alandaki hata ve zaaflara karþý mücadeleyi öne çýkarmakla, örgütlenmede ve çalýþma tarzýndaki saðcý-kendiliðindenci [sic] etkileri aþmakla gerçekleþeceðini, bunu yaparken siyasi mücadele ve önderlik sorunundaki kavrayýþýmýzý derinleþtirmemizin zorunluluðunu kavramýþlardýr.” (Agy., s.3) (Vurgular bana ait)
Dikkatlerin neyin üzerinde toplanmasý gerektiði konusunda bu pasajdaki ve hemen yukarýdaki iki alýntýdan ilkindeki tespit ile ikincisindeki tespit arasýnda, hareketimizin hata ve zaaflarýnýn esasýný ne olduðuna iliþkin olarak, taban tabana zýtlýk mevcuttur. Bir görüþ dikkatlerin siyasi mücadele ve önderlik sorunundaki hata ve zaaflar üzerinde toplanmasý gerektiðini belirtirken, diðeri ise örgütsel hata ve zaaflarýn düzeltilmesinin öne çýkarýlmasý gerektiðini belirtiyor. Birincisi, proletarya partisinin yeniden kurulmasý sorunundan kopuk bir þekilde ve bu anlamda oldukça eksik ama yine de yerinde olarak, faaliyetimizin muhtevasýna iliþkin bir sorunu tartýþýr ve dikkatlerin bunun üzerinde toplanmasýný önerirken, diðeri faaliyetin biçimine iliþkin sorunlarý öne çýkarmayý öneriyor. Faaliyetimizin muhtevasýna iliþkin sorunlar üzerinde kafa yormaktan ziyade biçiminin düzeltilmesi üzerinde duruyor.
Hiç kuþkusuz biçimin aksak olmasý içeriðin geliþmesinin önünde engeldir. Bundan dolayý, proletarya partisinin yeniden kurulmasý için yerine getirilmesi gereken görevlerin baþarýyla tamamlanabilmesi için, örgütsel alandaki hata ve zaaflara, yani hareketin kendi örgütlenmesindeki ve çalýþma tarzýndaki hata ve zaaflara karþý mücadele büyük önem taþýr. Örneðin, Leninist çalýþma tarzýnýn baþlýca iki unsurundan biri olan Rus devrimci atýlýmý, teorik sorunlarýn aðýr bastýðý bir dönem olmasý nedeniyle de özellikle bu dönemde en çok ihtiyacýmýz olan bir özelliktir. Diðer unsurlardan özellikle hareket-içi demokrasiyi, eleþtiri ve özeleþtiriyi sayabiliriz. Ancak, bütün bunlar, proletarya partisinin yeniden kuruluþu sürecinde dikkatlerin örgütlenme ve çalýþma tarzýndaki hata ve zaaflar üzerinde toplanmasýný gerektirmez. Bu, özellikle iki nedenden ötürü böyledir. Birincisi, dikkatlerin biçimin aksak ve düzeltilmesi gereken yanlarý üzerinde toplanmasý özellikle faaliyetin muhtevasýna iliþkin olarak durgunluða, enerji kaybýna, sözle eylem arasýndaki anlaþmazlýða (Örneðin, proletarya partisinin yeniden kuruluþu temel görevdir tespiti yapýldýktan sonra teorik sorunlarýn aðýr bastýðý unutulur ve dikkatler faaliyetin biçimindeki aksaklýklar üzerinde toplanýrsa proletarya partisinin kuruluþu, kaçýnýlmaz olarak, geliþimlerin seyrine terkedilmiþ olur) neden olur. Ýkincisi, örgütlenme ve çalýþma tarzýndaki hata ve zaaflarýn düzeltilmesi kýsa süreli, bir ya da birkaç kampanya ile halledilecek bir sorun deðil, sýnýfsýz topluma kadarki uzun tarihi sürecin bir sorunu olmasýdýr. Örgütsel Düzeltme Kampanyasý biçimi özden koparýp düzeltmeye çalýþmadý mý? Ayný hatayý sürdüren Konferans ve X, biçimdeki aksaklýklarýn düzeltilmesi üzerine uzun uzadýya kafa yormadýlar mý? Ve hala biçim sorununu tartýþmaya devam etmiyor muyuz? Etmeyecek miyiz?
Biçim son derece önemli aksaklýklar taþýyabilir; ama önemli olan faaliyetin muhtevasýdýr. Komünist muhtevalý bir faaliyet yürütülmüyorsa biçimin aksaksýz olmasý (Bu mümkün deðildir ve ayrýca Leninist çalýþma tarzý doðru olarak ancak komünistler tarafýndan uygulanabilir) bir örgütü komünist kýlmaz. “Herhangi bir örgütün karakterini doðal ve kaçýnýlmaz olarak tayin eden þey, o örgütün eyleminin muhtevasýdýr.” (Lenin) (Vurgular bana ait) sözü bir an bile olsa akýldan çýkarýlmamalýdýr. Muhakkak olan bir þey vardýr ki, o da komünist faaliyetin, önceleri ne kadar aksak olursa olsun, sürekli olarak biçimdeki aksaklýklarý düzelteceði gerçeðidir.
Bir üçüncü görüþ ise þöyledir:
“… Bu koþullarda (siyasi karmaþa koþullarý kastediliyor -Benim notum), M-L hareket oportünist revizyonist akýmlarla kesin hesaplaþmaya giriþmelidir. Bu partinin yeniden kurulmasýnýn þartlarýný olgunlaþtýrmada, siyasi karmaþayý aþmada en önemli görevdir…” (PDPY, S.6, s.9) (Vurgular bana ait)
Bu görüþe göre, dikkatlerin üzerinde toplanmasý gereken ne siyasi mücadele ve önderlik sorunundaki hata ve zaaflardýr ne de örgütsel alandaki hata ve zaaflardýr; dikkatlerin üzerinde toplanmasý gereken en önemli görev ideolojik ve siyasi mücadeledir. Buna göre “ideolojik-siyasi inþa” tamamlanmýþtýr ve þimdi yapýlmasý gereken “ideolojik -siyasi mücadeledir”; kesin hesaplaþmadan kastedilen de budur.
Ýþte, proletarya partisinin yeniden kuruluþunun þartlarýný olgunlaþtýrmada dikkatlerin üzerinde toplanmasý gereken üç ayrý ve birbiriyle çeliþen “en önemli görev”. Bu durumda proletarya partisinin kuruluþu sorununu gerçekten kavradýðýmýzý söylemek mümkün mü? Bu soruya olumlu bir cevap vermek pek kolay olmasa gerek.
Burada ikinci görüþün dile getirildiði bir önceki alýntýya geri dönelim. Bu alýntýda proletarya partisinin “yeniden kurulmasýnýn þartlarýný olgunlaþtýrmada esas olan ideolojik-siyasi mücadele görevleridir” (Vurgular bana ait) tespiti yapýlýyor. Ama, buna raðmen, bu görevlerin baþarýyla yürütülebilmesi için bile olsa, “örgütsel alandaki hata ve zaaflara karþý mücadeleyi öne çýkarma”yý (Vurgular bana ait) önermek, biçimdeki aksaklýklarýnýn düzeltilmesinin kýsa süreli bir sorun olmadýðýnýn kavranmamasýnýn yaný sýra, esas olduðu savunulan ideolojik-siyasi mücadele görevlerinin fiilen geri plana itilmesi demektir.
Bir diðer nokta, proletarya partisinin “yeniden kurulmasýnýn þartlarýný olgunlaþtýrmada esas olan ideolojik-siyasi mücadele görevleridir” tespitinin taþýdýðý önemdir. Gerçi bu tespit “ideolojik-siyasi inþa” ve “ideolojik-siyasi mücadele” ayrýmý yapan ve “inþa” görevlerinin tamamlandýðýný varsayan bir anlayýþýn ürünüdür; ama yine de eleþtirdiðim diðer tespitlerden çok daha önemlidir. Ýdeolojik-siyasi mücadele görevlerinden sadece diðer fikir akýmlarýyla “kesin hesaplaþmaya” giriþilmesi deðil de bilimsel sosyalizmin propaganda yoluyla yayýlmasý, bu bilimin yol göstericiliðinde ülke ve dünya devriminin sorunlarýný inceleyerek programýn oluþturulmasý ve diðer devrimci fikir akýmlarýyla hesaplaþmaya giriþilmesi (Bütün bunlar iç içe geçmiþtir) gerektiði anlaþýlsaydý son derece doðru olurdu. Sorunu böyle kavrayýþ, nasýl isimlendirilirse isimlendirilsin, teorik sorunlarýn aðýr bastýðýný kabullenmek olurdu da ondan. Ama, ne var ki, sorun böyle anlaþýlmadý ve anlaþýlmadýðý için de þimdiye dek proletarya partisinin yeniden kurulmasýna iliþkin görevlerin tespitinde ve yerine getirilmesinde planlý olarak ciddi adýmlar atýlamadý. Bizim yapamadýðýmýzý hayat bizim için planladý; bize “MZD”nin ve ÇKP’nin deðerlendirilmesinin ve hareketimizin genel çizgisinin gözden geçirilmesinin ne kadar önemli olduðunu, bunlar yapýlmadan proletarya partisinin yeniden kurulmasý sorununda, býrakýnýz ciddisini, doðru dürüst bir adým atamayacaðýmýzý gösterdi ve bize ciddi adýmlar attýrdý. Bir baþka deyiþle, bizi ciddi adýmlar atmaya zorladý. Bundan böyle, bu soruna iliþkin olarak, geliþmeler tarafýndan sürüklenmez, atacaðýmýz adýmlarý kendimiz zamanýnda planlayabilirsek proletarya partisinin yeniden kurulmasýnýn þartlarýný çok daha hýzlý bir þekilde olgunlaþtýrabiliriz.
Konferans’tan sonraki süreçte, hareketin önündeki bir dizi görev içinde proletarya partisinin yeniden kurulmasýnýn merkezi noktayý oluþturan güncel görev olduðunun kavranmasý yönünde, yeterli olmasa bile, küçümsenmeyecek bir mesafe katedilmiþtir. PDPY’nin 6. Sayýsýnda partinin yeniden kurulmasýnýn þartlarýný hazýrlamada, diðer fikir akýmlarýyla kesin bir hesaplaþma anlamýnda, ideolojik mücadelenin çýkýþ noktasý yapýlmasý (5. Sayýda yapýlan örgütsel alandaki hata ve zaaflarýn giderilmesinin öne çýkarýlmasý tespitiyle çeliþiyor) programýn oluþturulmasýna iliþkin sorunlarýn tamamlandýðýný, artýk söz konusu olanýn diðer akýmlarla hesaplaþmak olduðunu varsaymasý (Bu sadece bir varsayýmdý; çünkü hayatýn gerçekleri bunun yanlýþlýðýný kanýtladý.) yanlýþtýr. Her þeyden önce, programýn oluþturulmasý (sadece formüle edilmesi deðil), var olduðu kadarýyla, diðer fikir akýmlarýyla teorik mücadeleden soyutlanamaz. Örneðin, hareketimiz, sosyoekonomik yapý, faþizm, çeliþmeler, milli mesele ve parti sorunu vb. konularda çeþitli akýmlarýn ya da görüþ sahiplerinin yanlýþ olan fikirlerini eleþtirme sürecinde çözümlere ulaþmýþ ya da görüþlerini derinleþtirmiþtir. Konferansýn yapýldýðý zamanda olduðu gibi, PDPY’nin 6. Sayýsýndaki yazýnýn yazýldýðý zamanda da teorik sorunlar hâlâ aðýr basýyordu ve þimdi de öyledir. Aþaðýdaki þu sözler bunun bir kanýtýn olarak alýnabilir:
“ÇKP ve Mao Zedung’u deðerlendirme amacýyla açýlan tartýþmada doðru sonuçlara ulaþýlmasý, ideolojik mücadelede güçlü bir atýlým yapýlmasýna saðlam bir dayanak olacaktýr.” (s.103) (Vurgular bana ait)
Bu gerçekten çok önemli bir tespittir. Konferans bu kampanyanýn önemini kavramamýþ, sorunun genel çizgimizi âdeta pek ilgilendirmediði, çizgimizde pek bir deðiþiklik gerekmeyeceði anlayýþýyla hareket etmiþtir. Hayat Konferans’ýn yanýlgýsýný ortaya koymuþtur. PDPY’nin 6. Sayýsýndaki yazýyý Konferans’ýn tespitleri temelinde yayýmlayan X’in kavrayýþý, teorik sorunlarýn çözümünün aðýrlýk taþýdýðý kavranamamakla birlikte (Buna yukarýda deðinildi), özellikle 1979 Aðustos’undan itibaren giderek geliþmiþtir ve þüphesiz ki geliþecektir.
“MZD”nin hareketimizin programý üzerinde ciddi bir etkide bulunmayacaðýnýn varsayýlmasý, Konferans’ýn bu kampanyanýn taþýdýðý önemi kavramadýðýnýn bir kanýtý olduðu gibi, partinin kuruluþu sorununu küçümsediðinin, basite indirgediðinin de bir kanýtýdýr. Ama bu küçümseyiþ, bu basite indirgeyiþ partinin kuruluþunun gerektirdiði somut görevlere iliþkin mükemmeliyetçilikle iç içe geçmiþtir ayný zamanda.
Soruna daha yakýndan bakalým. PDPY’nin 6. Sayýsýndaki yazýda, Marksist-Leninist Hareket’in,” Partinin yeniden kurulmasý için, önündeki engellerin temizlenerek þartlarýn olgunlaþtýrýlmasýný, eksikliklerin giderilmesini en önemli görev olarak” belirlediði ve bunlarý somutlaþtýrdýðý söylenmektedir (s.29). Bu en önemli görevler þunlardýr:
“… En temel görevlerin; program taslaðýnýn hazýrlanmasý, sapmalara karþý güçlü ideolojik mücadele, komünistlerin birliðinin saðlanmasý ve proletaryanýn doðal önderleri durumunda olan devrimcilerin komünizme kazanýlmasýdýr.” (s.26) (Vurgular bana ait)
Bir baþka sayfada, bu görevler içinde, diðer fikir akýmlarýyla kesin hesaplaþma anlamýnda ideolojik mücadelenin çýkýþ noktasý yapýlarak samimi devrimcilerin kazanýlmasý, program taslaðýnýn hazýrlanmasý, hareketin tüzüðünün gözden geçirilmesi ve ideolojik-siyasi mücadeleyle devrimcilerin kazanýlmasý mücadelesinin birleþtirilmesi vb. bazý pratik hazýrlýklarýn yapýlmasý gerektiði tespit edilmektedir.
Komünist hareketin doðmasýyla birlikte partinin kurulmasýnýn çözülecek bir sorun haline geldiðini belirten yazý, çok doðru olarak, “Partinin kurulmasý görevinin gündemde kalýþ sürecinin” “parti için (partinin kurulmasý için olmalý- Benim notum) koþullarýn olgunlaþma süreci” olduðunu belirtiyor. Bu bilinen bir þeydir; ancak yine de kuvvetlice vurgulanmasý gereken bir þey. Eðer Türkiye’de proletarya partisinin yeniden kurulmasýnýn koþullarýnýn olgunlaþmasý bilinçsiz sürecin kendisine býrakýlmayacak, bilinçli bir müdahalede bulunulacaksa, bu görev süreçler zincirinin özel halkasý olarak ele alýnmalý, onu yerine getirmek için bilinçli, planlý bir faaliyet yürütülmelidir. Bilinçsiz bir sürecin bilinçli bir sözcüsü olan proletarya partisinin kuruluþu bilinçsiz bir sürecin kendiliðinden geliþmesine terkedilemez.
Yazý, doðru olarak, proletarya partisinin fiilen yeniden kurulmasýnýn sadece belirli görevlerin yerine getirilmesine baðlanamayacaðýný, somut þartlarýn somut tahlilinin gerektiðini belirtir:
“… Yine hazýrlýklarýn yeterli oluþu da baþlýca görevlerin birine veya sadece bunlarýn tümüne bakarak deðil, ayný zamanda ülkedeki bir dizi sorunu gözönüne [sic] alarak deðerlendirilir. Somut þartlarýn somut tahlili bunu gerektirir.” (s.28)
Gereken görevlerin yerine getirilmesinden baþka hangi somut þartlardan söz edilmek istendiði açýk deðildir. Kanaatim odur ki, burada þematik, mekanik ve aceleci yaklaþýmlardan sakýnmak gerektiði vurgulanmak isteniyor.
Doðru olarak “… Partinin ideolojik hazýrlýðýnýn olgunlaþtýrýlabilmesi için þu veya bu karþý-devrimci fikir akýmýnýn ya da küçük-burjuva sapmanýn çökertilmiþ olmasý türünden kayýtlar konamaz…” (s.27) (Vurgu bana ait) diyen yazý, yanlýþlýðý oldukça açýk olan ve genel tespitlerimize ve yazýnýn içeriðine de ters düþen bir þekilde “…küçük-burjuva temelde Marksist-Leninist programa saldýran gruplarý kazanmaktan” (Vurgular bana ait) bahsediyor. Aslýnda anlatýlmak istenen, ideolojik mücadele ile bu gruplarýn içinde komünizme en yakýn devrimcilerin kazanýlmasýdýr; ama yukarýdaki ifade sanki bütün gruplarýn kazanýlabileceði anlayýþýný yansýtmaktadýr.
Ayrýca, hareketimizin dýþýnda da komünistler varmýþ gibi, “komünistlerin birliðinin saðlanmasýndan” bahsedilmesi de ayný tür bir yanlýþlýktýr. Geçici olarak, hareketimizin dýþýnda komünistler olabilir ancak bugün yoktur ve zaten Konferans’ta böyle bir tespit yapýlmamýþtýr. 27. Sayfada, Lenin’den, partinin kurulmasý için komünistlerin çoðunun birleþtirilmesinin þart koþulamayacaðýný belirten bir alýntý yapýlmasý da ayný anlama gelmektedir ve Rusya’daki gruplar dönemi ile Türkiye’nin somut þartlarýný ayýrt etmede gösterilen bir zayýflýkla iliþkilidir.
Yaptýðým son alýntýlarda kimi sözcükleri ya yanlýþlýklarý ya da eksik ifade edilmiþ olduklarýndan dolayý vurguladým. Örneðin, küçük-burjuva demokrat akýmlarý “sapma” olarak nitelendirmek yanlýþtýr; çünkü Marksizm’den þu ya da bu yönde sapma düzeltilebilir; ama küçük-burjuva gruplar, programlarýnýn niteliklerini belirlediði gibi, Marksizm aleyhtarý ideolojik-politik akýmlardýr. Henüz bir eðilim haline gelmeden sapma düzeltilebilir; ama faaliyetinin muhtevasý küçük-burjuva olan bir akým Marksist-Leninist bir akýma dönüþtürülemez. Bu onun içinden Marksist-Leninist kiþi ya da gruplarýn çýkmasýna engel deðildir.
“Komünistlerin birliðinin saðlanmasý” anlayýþýna deðindim.
“Samimi devrimciler” tanýmýyla kastedilen küçük-burjuva gruplar içinde komünizme en yakýn olan devrimciler ya da ortaya çýkabilecek komünistler olmalý. Yoksa, komünist olmayanlarý “samimi olmayan devrimci” olarak nitelemenin yanlýþlýðý oldukça açýktýr. Küçük-burjuva devrimcileri birer samimi demokratik devrim taraftarlarýdýrlar; ama onlar kalkar da proleter devrimciliðe soyunurlarsa, olduklarý gibi deðil de baþka türlü görünmek istediklerinden dolayý samimiyetsizliðe düþerler.
Ayrýca proletaryanýn doðal önderlerinin komünizme kazanýlmasý kýsa süreli bir iþ olmadýðý gibi, partinin kurulmasýnýn bir þartý da olamaz. Partinin oluþturulmasý sürecinde proletaryanýn doðal önderleri komünizme kazanýlmaya çalýþýlýr; sýnýfla sýký baðlar kurabilecek parti kadrolarý ancak bu þekilde oluþturulabilir ve zaten diðer fikir akýmlarýyla hesaplaþmaya giriþmek bunu saðlamaya yöneliktir. Proletaryanýn öncü unsurlarýnýn komünizme kazanýlmasý görevi daha ziyade partinin inþasý sürecinin bir meselesidir.
Hemen iki sayfa sonra yazý hatasýný düzeltiyor. Kitlelerin doðal önderlerinin (öncü unsurlarý demek daha doðru olur) çoðunluðunun kazanýlmasýnýn uzun süreceðini belirten yazý, “Bu görev esas olarak partinin önderliðinde gerçekleþebilir… Devrimci unsurlarýn þu veya bu ölçüde kazanýlmasý gerektiði þartý konamaz.” (A.g.y., s.28) diyor. Bunun yaný sýra, partinin kuruluþu sürecinde bu görevi küçümseme ve bu görevin esas olarak partinin kuruluþu sonrasýnýn bir görevi olduðunu kavramayan iki hatalý tutuma dikkat çekiyor.
ÇKP ve Mao Zedung’u Deðerlendirme Kampanyasý’nda ulaþýlan doðru sonuçlarýn “ideolojik mücadelede güçlü bir atýlým yapýlmasýna saðlam bir dayanak olacaðý” söylenen paragraftan hemen sonra gelen paragrafta, doðru olarak, þunlar söyleniyor:
“Ayný süreç içinde iþçi sýnýfý hareketiyle birleþmede belirli ölçüde mesafe katedilecek, oportünist-revizyonist akýmlarýn devrimciler üzerindeki etkileri zayýflayacaktýr. Bu mücadele özellikle kitlelerin ileri unsurlarýnýn gözünde M-L platformla, görüþlerle oportünist, revizyonist görüþler arasýndaki ayrýmýn netleþmesine hizmet edecektir.” (A.g.y., s.103)
Belirtildiði gibi, parti kadrolarýnýn oluþturulmasý da ancak böyle bir mücadeleyle mümkün olabilir. Partinin kuruluþ sürecinde, komünistler iþçi sýnýfýnýn en iyi, en aktif ve komünizm davasýna en çok baðlý güçlerini kazanmalýdýrlar. Lenin’in deyiþiyle, bu, “komünizm için proletaryanýn öncüsünü kazanmaktýr.” Bu da ancak program ve taktik ilkeleri oluþturarak diðer fikir akýmlarýyla hesaplaþmakla mümkündür.
BAZI KISA NOTLAR
1. Program iþçi sýnýfýnýn mücadelesinin hedef ve amaçlarýnýn kýsa ve bilimsel bir biçimde ortaya konmasý olmasýna raðmen, program sorunu salt onu formüle etmeye indirgenemez. Politikanýn genel ifadesini içeren program, bir komünist örgütün ya da partinin genel, resmi ifadesidir ve eðer partinin kurulmasý aþamasýna varan olgunluða (özellikle ideolojik olgunluða) eriþilmiþse, proletaryanýn sýnýf mücadelesinin sorunlarýna çözümler getirilmiþse, bu çözümlerin ya da politikalarýn kýsa ve bilimsel bir biçimde formüle edilmesi tali bir sorundur.
Bilindiði gibi, özellikle Birinci Tartýþma Kampanyasý sýrasýnda, parti olmadýðýmýzý izah ederken programýn olmamasýný, yani görüþlerimizin formüle edilmemiþ olmasýný öne çýkarýyorduk. Hareketin komünist bir genel çizgiye sahip olduðu söylendiði halde, partinin henüz mevcut olmamasý, kongrenin toplanmamýþ olmasýnýn yaný sýra, bu genel çizginin formüle edilmemiþ olmasýna baðlanýyordu. Ama, buna raðmen, programýn oluþturulmasýna da giriþilmiyordu. Konferans’a kadar olduðu gibi, Konferans sonrasýnda da (kýsa bir süre için) devam eden bu anlayýþýn nedeni Konferans ve sonrasý için temel sorunlarýn teorik çözümünün, bir baþka deyiþle “inþa” görevlerinin tamamlandýðýnýn düþünülmesiydi. Mao Zedung’u ve ÇKP’yi Deðerlendirme Kampanyasý bunun böyle olmadýðýný gösterdi. Konferans öncesi program sorununun böyle ele alýnýþýnýn nedeni ise ideolojik uzlaþmacýlýk, kendi gücüne güvensizlik, sýnýf mücadelesi alanýna kuþ bakýþý bakamamanýn bir sonucu olarak mükemmeliyetçi bir yaklaþýmla partinin kurulmasýnýn kendiliðinden geliþmenin seyrine terkedilmiþ olmasýdýr.
2. Partinin yeniden kurulmasý için esas olan ideolojik olgunluða eriþebilmek için, “Mao Zedung Düþüncesi”nin etkilerini eksen alarak, hareketimizin görüþlerinin ve programýnýn gözden geçirilmesi öncelikle ele alýnmalýdýr. Bir önceki kampanyada varýlan sonuçlarýn en önemlileri, muhteva itibariyle az çok kapsamlý bir þekilde yayýmlanmalý; bu arada X kampanya hazýrlýklarýna baþlamalý, baþladýysa hýzlandýrmalýdýr. Çarpýk geliþmelere yol açýlmasý ihtimalini asgari düzeyde tutacak uygun bir zamanda kampanya baþlatýlmalýdýr. Bu kampanya, program olarak ifade edilecek temel görüþlerin geliþtirilmesine, netleþmesine ya da oluþturulmasýna yol açacaktýr. Demokratik devrim nedir? Sosyalist devrim nedir? Kesintisiz devrim nasýl kavranmalýdýr? Türkiye devriminin ne tip bir devrim olduðu, demokratik devrim mi, yoksa demokratik devrim görevlerini de yerine getirecek bir proletarya devrimi mi olduðu sorunu anahtar sorundur.
Bu kampanya içinde ya da sonrasýnda, baþta Halkýn Kurtuluþu gelmek üzere, bazý örgütler içinde olumlu yöndeki muhtemel geliþmelerden dolayý, Türkiye devrimci hareketinin kapsamlý bir þekilde tekrar deðerlendirilmesi (Kendi geçmiþimizi zaten deðerlendireceðiz.) söz konusu olabilir.
Kampanya, ayný zamanda, Ýkinci Konferans’a hazýrlýk olacaktýr. 3. Partinin kurulmasý sorununu idealize etmemek, mükemmeliyetçiliðe düþmemek kaygýsýyla hareket ederek aceleciliðe kapýlmamak gerekir. Her þeyden önce, bir kere, önümüzdeki kampanyada hareketimizin görüþleri gözden geçirilecek ve program tasarýsý hazýrlanacaktýr. Özellikle bundan sonra, mevcut durumu dikkate aldýðýmýzda, Marksizm’in yayýlmasýnýn, ülke ve dünya devrimine iliþkin komünist görüþlerin kitlelerin ileri unsurlarý tarafýndan benimsenmesinin ve bu anlamda partinin kurulmasýnýn önünde engel oluþturan devrimci ve karþý-devrimci fikir akýmlarýyla bu ileri unsurlarý kazanmak amacýyla yoðun bir ideolojik mücadeleye giriþilmeli ve böylece asgari düzeyde kadrolar oluþturarak partinin kurulmasýnýn þartlarýnýn olgunlaþtýrýlmasý tamamlanmalýdýr.
Ýdeolojik olarak tepelenmesi gereken akýmlar emekçi kitlelerin öncü unsurlarý üzerinde deðiþen derecelerde etkileri bulunan akýmlardýr. Devrimci örgütler içinde özellikle dikkate alýnmasý gerekenler Halkýn Kurtuluþu, (Mahir Çayan’ýn görüþlerinin eleþtirisi eksen alýnmak suretiyle) Dev-Yol, Kurtuluþ ve Dev-Sol’dur. Bu arada Partizan, Halkýn Yolu ve özellikle Devrimci Proletarya küçümsenmemelidir. Karþý-devrimci akýmlar içinde “Türkiye Komünist Partisi” ön sýraya oturtulmalýdýr. Kürt emekçi kitlelerinin ileri unsurlarýný etkileyen yurtsever-milliyetçi ve karþý-devrimci akýmlara esas darbe, çeþitli unsurlarýyla birlikte sömürgecilik tezine iliþkin olarak vurulmalýdýr. (10) “Arayýþ” Dergisi etrafýnda toplanan grubun görüþlerinin ve bu görüþler doðrultusunda yeniden örgütlenecek ya da kurulacak olan partinin eleþtirilmesi de büyük önem taþýmaktadýr.
Özellikle dikkat edilmesi gereken bir diðer nokta, devrimci yükseliþin partinin kurulmasý için daha uygun þartlar yaratacaðý gerçeðidir. Bu, özellikle, devrimci yükseliþin, iþçiler baþta olmak üzere, emekçi kitlelerin çok sayýda öncü unsurlarýný açýða çýkaracaðýndan dolayý böyledir.
4. Parti-öncesi komünist bir örgütle komünist bir parti arasýnda, her ikisinin de faaliyetinin muhtevasý komünist olduðundan bir nitelik farký yoktur. Ancak, henüz parti kurma olgunluðuna eriþmemiþ bir örgütün, nasýl olsa partiyi kuracaktýr, embriyon halinde bir partidir vb. düþüncelerle parti olarak adlandýrýlmasý doðru deðildir. 1903 öncesi Rusya’da birçok komünist çevre, örgüt vb. vardý; eðer her biri kendisine parti adýný verseydi parti enflasyonu söz konusu olurdu. “Parti” ismi yüce bir deðer taþýr; rastgele kullanýlamaz, ancak yeterli ideolojik olgunluða eriþen bir örgüt bu isme layýk olabilir.
5. Hareketimizin önünde bulunan bir dizi görevin yerine getirilmesini engelleyen ya da geciktiren temel zaafýmýz, çeþitli nedenlerle, sýnýf mücadelesi arenasýna kuþ bakýþý bakamamak, politika sanatýný gereði gibi icra edememektir.
6.Teorik sorunlarýn aðýr basmasý ve hareketimizin faaliyetlerinin bunu dikkate alarak düzenlenmesi gereði, 12 Eylül darbesinin getirdiði politik koþullar nedeniyle eylem alanýnýn sýnýrlanmasýna, devrimci kitle eylemleri döneminin geride kalmasýna baðlanmamalýdýr. Bir baþka deyiþle “Zaten bu þartlarda baþka türlü de davranamayýz” vb. düþüncelerden hareket edilmemelidir.
A. Hamdi 14 Nisan 1981
--------- DÝPNOTLAR
(10) 14 Nisan 2024 tarihli not: Kuzey Kürdistan’ýn sömürge olduðu tezinin yaný sýra, Kürt ulusal sorununa iliþkin çözüm önerisi ile komünist örgütlenme iliþkisi üzerine görüþlerimin evrimi için özellikle “Ulusal Sorun ve Komünist Örgütlenme” baþlýðýný taþýyan kitapçýðýn okunmasýný öneririm.
|